Teratom nedir?
Teratom genellikle germ (cinsiyet) hücrelerinden kaynaklanan bir ya da daha fazla embriyonik tabakadan oluşan tümördür. Gelişimin ilk aşamasında oluşan germ hücreleri embriyoyaya dönüşerek daha sonra erkeklerin ve kadınların üreme sistemindeki hücreleri meydana getirir.
Normal anatomik gelişim sürecinde bu tümör yapıları görülmez. Teratom olarak adlandırılan tümörler nadir görülen ve belirtileri bulunduğu yere göre değişen fetüse ait olan dönemde, çocukluk ve ergenlik dönemlerinde tespit edilebilen kitlelerdir. Teratomlar en fazla çocukluk döneminde görülür.
Bu teratomların matür ve immatür tipleri vardır. Bunlar iyi huylu kitleler olarak kabul edilir.
Farklılaşma yeteneği yüksek olan hücreler tarafından oluşturulduğundan sakrokoksigeal bölgede (Omurganın tabanında kuyruk sokumunda kuyruk kemiği (koksiks) tarafından gelişen bölgede), üreme organlarında, göğüs kafesinde akciğerlerin arasında, karın arka duvarı boşluğunda, omurga tarafında, kafa içinde bölgelerde tümör oluşumu görülebilir.
Çoğu germ hücre tümörü, testisler veya yumurtalıklarda yani üreme organlarında görülür. Bu tümörler üreme organlarının dışında da meydana gelebilir. Bu tümörlerin nasıl oluştuğu araştırmacılar tarafından hala araştırma konusudur.
Bazı teorilere göre, bu germ hücrelerin embriyonun gelişmesi sürecinde alışılmadık yerlere yanlışlıkla göç ettiğini göstermektedir. Normal olarak, bu tür yanlış göç etmiş hücreler zarar görür ve ölür.
Ancak üreme organlarının dışında oluşan tümörlerde araştırmacılar, bu hücrelerin bölünerek çoğaldığı ve teratom oluşturduğunu düşünürler.
Teratomlar gelişmiş veya gelişmekte olan testis ya da yumurtalık dokusundan köken alır ve tabakası olan üç embriyonik tabakayı (endoderm, mezoderm, ektoderm) içermektedirler.
Matür teratomlar
Matür teratomlar kas, kemik, kıkırdak, sinir doku, tiroid dokusu, bronş veya bağırsak duvarı gibi çeşitli erişkin dokuları içerir. Matur kistik teratomlar yumurtalık tümörleri arasında %15 gibi bir oranla en sık görülme potansiyeline sahiptirler.
Üreme çağında pik yaparak en yüksek seviyeye ulaşırlar. Matür teratomlar üreme organlarında veya üreme organları dışındaki bölgelerde ortaya çıkabilir.
Yumurta ve sperm oluşumunu sağlayan öncül hücreler tarafından oluşturulduklarından ektodermal, mezodermal ve endodermal katmanlarının iki veya üçünden oluşan iyi huylu kanser özelliği taşımayan dokuları içerirler.
Matür teratomda oluşan dokunun özelliği iyi dönüşümlü olmasıdır. Bazı matür teratomlar insülin, büyüme hormonu, androjenler ve prolaktin dahil olmak üzere enzimler veya hormonlar salgılayabilir.
İmmatür teratomlar
İmmatür teratomlar ise embriyonik ve fetüse ait olan dönemde gelişen doku özelliği taşır. Teratomlar çocukluk yaş döneminde iyi huylu olarak seyrederken, ergenlik döneminde kanserli doku özelliği kazanır yüksek oranda yayılma potansiyeli gösterirler.
İmmatür teratomlar özellikle küçük çocuklarda üreme organları dışındaki bölgelerde ve ergenlik çağına yakın kızların yumurtalıklarında görülür, ancak tümör derecesi ile hasta yaşı arasında bir ilişki yoktur. Bazı immatür teratomlar enzimler veya hormonlar salgılayabilir.
Teratom belirtileri nelerdir?
Genellikle başlangıçta klinik olarak hiç belirti göstermezler. Tümör küçükse, belirtiler çok azdır ve neredeyse hiç belirti görülmez.
Bununla birlikte, tümör gelişmeye başladığında, teratomun vücutta nerede bulunduğuna bağlı olarak belirtiler de değişmeye başlar.
Yaygın, genel belirti ve semptomlar şunları içerir:
- Kanama
- Şişme
- Ağrı
- Beta insan koryonik gonadotropin (BhCG) hormonunun yükselmiş seviyeleri.
- Alfa-fetoprotein (AFP) olarak bilinen proteinin yükselmiş olması tümör için bir belirteçtir.
- Bunun yanında karında şişlik, karın ağrısı veya kasık ağrısı gibi şikayetler ya da testis ya da yumurtalık torsiyonu (dönmesi) bir organda yırtılma akut karın tablosu şeklinde meydana gelebilir.
Daha önce belirtildiği gibi, semptomlar farklı teratom türlerinden ve nerede bulunduklarından farklıdır.
Kuyruk kemiği için yaygın semptomlar şunları içerir:
- Bacak zayıflığı.
- Karın ağrısı ve kabızlık.
- Kasık bölgesinde şişme
- Ağrılı ve sık idrara çıkma
Göğüs kafesinde akciğerlerin arasında yer alan teratomlar genellikle belirti vermezler. Göğüste ağrı olması, öksürük, nefes darlığı, zatürre görülen belirtiler arasındadır. Tümör çevredeki dokulara yapışık olabilir bu durumda çıkarılması gerekir.
Yumurtalık teratomları çoğunlukla yapılan fizik muayenesine tesadüf sonucu belirlenir.
Bir yumurtalık teratomunda görülen en büyük semptom, karın bölgesinde yoğun ağrı hissedilmesi, şişlik veya büyüyen kitlenin neden olduğu yumurtalık torsiyonu (yumurtalık dönmesi) ve anormal vajinal kanama belirtileri görülebilir.
Bazen nadir de olsa koliform bakterilerin neden olduğu enfeksiyon da oluşabilir.
Yumurtalığın matür kistik teratomu her zaman iyi huyludur, ancak vakaların yaklaşık %2’sinde dokulardan biri kanserli dokuya dönüşebilir.
Kanserli doku dejenerasyonu olan hastalar için hastalığın ilerlemesi ağır seyreder, 5 yıllık sağ kalım oranlar %15-31 arasında bildirilmektedir.
Olgun yumurtalık teratomları genellikle teşhis edilmesini zorlaştıran herhangi bir semptom göstermez. Bu tip teratom sıklıkla rutin jinekolojik kontrol ve muayeneler sırasında tespit edilir.
Testis teratomları her yaşta görülebilir ancak sıklıkla bebek ve çocuklarda görülür. Çoğunlukla ağrı olmayan, sert bir şişlik meydana gelir.
Bunlarda testis cerrahi olarak alınır. Bununla birlikte, hiçbir belirti göstermeyen bazı durumlar da olabilir. Çabuk gelişen ve başlangıçta herhangi bir belirti göstermeyen bir tiptir. Hem malign (kanserli) hem de iyi huylu tümörler genellikle testislerde ağrıya sebep olur.
Karın arka duvarında bulunan bölgede bulunan teratomlar pelvis dışında, genellikle böbrek üstü bölgesinde görülür. Tümör, sindirim sistemi kanalına baskı yapar ve hastada kabızlık, kusma gibi belirtiler gösterebilir.
Sakrokoksigeal teratom: Omurganın tabanında, sakrokoksigeal bölge olarak bilinen kuyruk sokumundaki kuyruk kemiği (koksiks) tarafından gelişen nadir tümörlerdir. Sakrokoksigeal teratomlar vücuttaki herhangi bir dokuya benzeyen matür doku veya embriyonik dokulara benzeyen immatür doku içerebilir.
Her 35.000 ila 40.000 canlı doğumdan 1’inde meydana gelen yenidoğanlarda bulunan en yaygın tümördür. Bu tümörlerin çoğu kanserli olmayan (iyi huylu) olmasına rağmen, oldukça büyüyebilir ve teşhis konulduktan sonra genellikle cerrahi olarak çıkarılması gerekir.
Kuyruk sokumundaki kemik tarafından gelişen sakrokoksigeal teratom doğumda bulunur ve çoğu doğumdan önce rutin ultrason muayenesi ile belirlenmeye çalışılır.
Nadir durumlarda, sakrokoksigeal teratomlar doğumda kanserli (malign) olabilir ve cerrahi olarak çıkarılma işlemi yapılmazsa birçoğu kanserli doku hale gelir.
Çok nadir durumlarda, erişkin bireylerde de sakrokoksigeal tümörler görülebilir. Bunların çoğu doğum öncesi gelişen ve yavaş büyüyen tümörleri meydana getirir. Bu vakaların çoğunda, tümör iyi huyludur. Ancak bel ağrısı, idrar, üreme yolları ve sindirim sistemi kanalında oluşan semptomlara neden olabilir.
Sakrokoksigeal teratomlarla ortaya çıkan semptomlar, tümörün büyüklüğüne ve bulunduğu yere bağlı olarak büyük ölçüde değişir. Küçük tümörler sıklıkla herhangi bir semptom göstermez ve genellikle doğumdan sonra zorlanmadan cerrahi olarak çıkarılabilir.
Bununla birlikte, daha büyük sakrokoksigeal tümörler doğumdan önce ve sonra çeşitli komplikasyonlara neden olabilir. Sakrokoksigeal teratomlar fetüste hızlı bir şekilde büyüyüp gelişebilir ve bu durumda yüksek miktarda kan akışı ihtiyacı ortaya çıkar.
Bu da hidrops olarak bilinen bir durum olan fetüste kalp yetmezliğine neden olur.
Bu durum da akciğerlerde kalbin etrafında ve karın gibi cilt ve vücut boşlukları da dahil olmak üzere vücudun dokularında sıvı toplanması olarak kendini gösterir.
Doğum öncesinde teşhis edilen bir Sakrokoksigeal teratom (SCT) kalp yetmezliği ilişkili olduğunda, tümör hem anne hem de bebek için hayatı tehdit edebilir, nefes darlığı ile akciğerlerde şişlik, hipertansiyon ve fetal dolaşımdan kanı alarak kalp yetmezliğine neden olur.
SCT ile ilişkili fetüste oluşan kalp yetmezliği hızla ilerlemekte ve neredeyse her zaman ölümcüldür. Çok büyük fetal sakrokoksigeal teratomların yaklaşık %15’inde meydana gelebilecek kalp yetmezliğine ek olarak, bu tümörler çok fazla amniyotik sıvı, idrar tıkanıklığı, tümörün kanaması veya tümörün kanama ile yırtılmasına neden olabilir.
Hamilelik sırasında bu belirtileri mümkün olduğunca erken tespit edebilmek için çok yakın bir izleme yapılması çok önemlidir. Tümörün boyutu ve şiddeti, anneyi veya bebeği riske sokan kalp yetmezliği gibi komplikasyon durumlarında bebekten SCT’yi çıkarmak için fetal cerrahiye ihtiyaç duyulur.
Yetişkinlerde semptomlara neden olmayabilir. Bazı durumlarda, idrar yolları ve sindirim sistemlerin tıkanmasına bağlı olarak ilerleyici bel ağrısı, halsizlik ve anormalliklere neden olabilirler.
Bu semptomlar kabızlığı ve dışkı veya idrar yolu enfeksiyonlarının sıklığını içerir. Nadir durumlarda, sakrokoksigeal tümörler bacakların kısmi felcine (parezi) ve karıncalanma veya uyuşma hissine (parestezi) neden olur.
Sakrokoksigeal tümörler (SCT) konumlarına ve önem derecelerine göre sınıflandırılır:
- Tip I tümörler vücut dışında bulunan tümörlerdir ve kuyruk kemiğine bağlanır.
- Tip II tümörler hem vücut içinde hem de vücut dışında bulunan parçalara sahiptir.
- Tip III tümörler dışarıdan fark edilebilir, ancak tümörün çoğu çocuğun karnındadır.
- En ciddi tümörler olan Tip IV tümörler dışarıdan görülemez. Kuyruk kemiği seviyesinde vücudun içinde bulunurlar.
Teratom nedenleri nelerdir?
Teratomların çoğunun nedeni kesin olarak anlaşılamamıştır. Teratomlar genellikle merkezi sinir sistemini, idrar ve üreme yolu ve alt omurgayı etkileyen bir dizi genetik kusur ile ilişkilidir.
Öncül hücrelerinin embriyogenez olarak adlandırılan embriyonun gelişmesi sürecinde alışılmadık yerlere yanlışlıkla göç etmesi sonucunda bölünerek tümör oluşumuna neden oldukları bilinmektedir.
Teratom için hangi doktor ve bölüme, ne zaman gidilmeli?
Teratom genellikle klinik olarak hiçbir belirti göstermeyip tesadüf eseri olarak ortaya çıkabilmektedir. Ancak karın ve kasık ağrısı, şişlik, kanama gibi durumlarda hemen doktora gitmek önem arz etmektedir.
Teratom için;
- Kadın Doğum Poliklinikleri
- Üroloji Poliklinikleri
- Çocuk Poliklinikleri
- Onkoloji Bölümleri
- Radyasyon Onkolojisi
Teratom genellikle germ (cinsiyet) hücrelerinden kaynaklanan bir ya da daha fazla embriyonik tabakadan oluşan tümördür. Vücutta farklı bölgelerde meydana gelebilir. Dokuda matür ve immatür teratom olarak çeşitleri vardır. Matür teratomlar genellikle iyi huylu seyrederken immatür teratomlar malign (kanserli doku özelliği) olabilir.